Yaşamın sürdürülebilmesi için en gerekli koşullardan birisi beslenmedir. Sağlıklı beslenme, yaşamın kaliteli bir şekilde sürdürülebilmesi ve sağlığın korunabilmesi, gelişebilmesi için önem taşır.
Beslenme, fiziksel sağlığımızı doğrudan etkilediği gibi psikolojik sağlığımız ile de doğrudan ilişkilidir. Günlük hayatımızda strese girdiğimizde, sinirlendiğimizde, üzüldüğümüzde kendimizi baskılanmış hissettiğimizde her zamankinden daha fazla yeme durumu gösterebilmekteyiz.
Duygusal yeme nedir?
Duygusal yeme bozukluğunda birey acıkmış olmasa dahi bir yeme davranışı sergilemektedir. Bu yeme davranışı bireyin günlük hayatında yaşadığı olumsuz olaylar ve bu olumsuz olayların hissettirdiği duygular etrafında gelişmektedir. Bu davranışa sahip bireyler, negatif duygularını bastırmak, önüne geçebilmek için belli dönemlerde yemek yerler. Sonrasında da suçluluk duygusu hissederler. Bu da aşırı kilo almak gibi sağlık sorununu da beraberinde getirir. İş stresi, ikili ilişkilerdeki problemler, sağlık problemleri, maddi problemler gibi etmenler duygusal yemeye yol açabilir.
Hem kadın hem erkeklerde görüldüğü gibi kadınlarda rastlanılma durumu erkeklere göre daha fazladır. Fiziksel açlığın yanı sıra duygusal yeme durumu aniden ortaya çıkar. Yemek yedikten sonra tokluk hissiyatı yaşanmaz. Ve sonrasında suçluluk hissedilir. Gün içerisinde yaşanan stres, yoğun duygu değişimleri, öfke, gerginlik, canımızın sıkılması gibi durumlar tetiklemektedir. Sık sık yemek yeme isteği, yemek yese dahi tok hissetmeme durumu şeklinde kendisini göstermektedir.
Psikolojik yönden aç hissetme durumu aniden ortaya çıkmaktadır. Çoğunlukla yaşanan olumsuz duygulardan ötürü ortaya çıksa da sevinç, mutluluk, heyecan gibi durumlarda da yaşanabildiği gözlemlenmiştir. Dolayısıyla yaşanılan duyguların değişimlerinden ötürü birey kendisini yemek yemeye vermektedir. Bu yeme durumunda bireyin kendisini iyi hissetme amacı vardır. Bu duygusal yeme bireye kendisini kısa sürede mutlu hissettirse de uzun vadede bu durumdan hoşnut olmamaya başlayacaktır. Çünkü bir süre sonrasında fizyolojik açıdan sağlığı da etkilenmeye başlayacaktır. Yaşanabilecek kilo problemleri, tansiyon, kalp damar rahatsızlıkları gibi sağlık problemlerini de beraberinde getirmektedir.
Duygusal Yeme Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
-Kişiden kişiye değişiklik göstermek ile beraber;
-Bireyin aç olmadığı halde yemek yeme isteği,
-Öğünlerini atlayarak sık sık yemek yemesi,
-Yemek yedikten sonra kendisini iyi ve mutlu hissetmesi vb. şeklinde sıralanabilmektedir.
-Her cinsiyet ve her yaş grubunda rastlanılmaktadır. Bireyin kendisini etkilediği kadar hem aile hem de sosyal yaşantısındaki bireyleri de etkileyebilmektedir.
Duygusal Yeme Bozukluğu Nasıl Önlenebilir?
Duygusal yeme bozukluğu, psikologlar tarafından uygulanacak olan bilişsel davranış terapisi ile tedavisi mümkündür. Bu terapide, bireyin olumsuz duygu durumlarından uzaklaştırmak öncelikli amaçtır. Bireyin oto kontrolünün artması sağlanılmaktadır. Tanı çok önemlidir. Hangi durumda birey yeme davranışı sergiliyor öncelikle tespit edilmesi gerekir, farkındalık yaratılır.
Duygusal yeme bozukluğunu tetikleyen diğer unsurlardan birisi de özgüven eksikliğidir. Bu özgüven eksikliğini aşmak içinde çaba gösterilir. Bunun yanı sıra bireyin kendisini kısıtlamadan, sınır koyarak dozuna dikkat ederek sağlıklı bir beslenme program oturtması gerekmektedir. Tek bir öğünde çok aşırı yemektense öğünlere bölerek aksatmadan yemek yenmelidir. Davranışların gözlemlenmesi ve değişmesi için adım atılması terapi sürecinde de büyük fayda sağlayacaktır.