Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya üzerinde tahminen 350 milyon, her yaştan insan depresyon yaşamaktadır. Depresyon, bireyin kendini psikolojik yönden mutlu ve iyi hissetmediği, belli bir süre sonra günlük hayatını etkilemeye başlayan bir psikolojik rahatsızlıktır.
Depresyon belirtileri
Beyin yapısındaki kimyasal dengenin bozulması depresyonu tetikleyen en önemli unsurdur. Günümüzde depresyon kavramı ile çok sık karşılaşmaktayız. Depresyon psikolojik, sosyolojik, çevresel, genetik faktörler ile yakından ilgilidir. Her cinsiyet grubunda görülebildiği gibi kadınlarda rastlanma ihtimali daha yüksektir. Ortalama 25-45 yaş grubu aralığında bu ihtimal sıklaşmaktadır. Çocukluk döneminde de bu duruma rastlanılmaktadır. Yalnızca belirtileri farklılık gösterecek şekilde okula gitmek istememe, okula gitmemek için bahane uydurma, aile içi iletişimden kaçınma şeklinde sıralanabilir. Depresyon en temelinde mutsuzluk, keyifsizlik halini barındırır.
Bu depresif hal, birçok sebepten gelişebileceği gibi günlük hayattaki bireyin kendi beklentileri, istekleri, hayalleri ve hedeflerinin gerçekleşememesi ile ilgili de olabilir. Birey depresyon içerisindeyken kendisini üzgün, umutsuz, huzursuz hisseder. Yaptığı ve yapacağı birçok şeyden keyif almamaya başlar. Günlük hayatında yapılacak olan işler de bu durumda bireyin iyice gözünde büyümeye başlar. Günlük hayatının akışında kendisini yetersiz hissetmesi çoğalabilir. Bunun çoğalmasından kaynaklı da kendisine olan öz saygısında azalma yaşanabilir.
Depresyonun günlük hayatımızdaki belirtileri ise genellikle şu şekilde seyretmektedir;
-Depresif duygu durumu, günlük hayattan keyif alamama, dalgınlık ve dikkat dağınıklığı, aşırı yeme, iştah kapanıklığı, uyku azalması ya da artması, psikomotor yavaşlama ya da ajitasyon, enerji azalması ve yorgunluk, değersizlik hissi, suçluluk, intihar eğilimi şeklinde sıralanabilir.
Aynı zamanda depresyonun psikolojik olduğu kadar fiziksel açıdan etkileriyle de karşı karşıya kalabilmekteyiz. Tansiyon ve kan şekerinde ani düşüşler depresyon döneminde rastlanabilecek rahatsızlıklar arasındadır
Bu sıralanan belirtiler bireyin günlük hayatını günlük iş akışını bozacak düzeyde etkiliyorsa bir uzmana başvurulmalıdır. Aynı zamanda bu belirtilerin en az 2 hafta boyunca seyir etmesi gerekmektedir.
Depresyon başlangıcı nasıl önlenir?
Depresyonu önleyebilmek için kesin bir yöntem olmamakla beraber birtakım adımları uygulayarak terapi haricinde de kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilirsiniz. Bu durumda, sosyal medyadan ziyade sosyal çevre ile daha fazla vakit geçirilmelidir. Bir çoğumuzun düştüğü hata olan kıyaslama yapma durumundan birey vazgeçmeli ve kendisinin daha çok farkında olarak ilerlemelidir. Duygu ve düşünceleri aktarabilmek, paylaşabilmek için sohbet edebileceği aile, arkadaş veya yalnız kalmak daha iyi geliyor ise yazıya dökerek bastırmadan aktarabilmeyi kendimize alışkanlık haline getirmekte fayda sağlayacaktır. Hayatımızda depresyon kendisini tekrar edebilir bir özelliktedir. Öncesinde depresyon yaşamış birisinin yeniden yaşama ihtimali diğerlerine oranla daha yüksektir.